Kur’an Ayetlerindeki Zorluk Sırası

Bir soru: “Kur’an’da ve Kur’an’ın bir tefsiri olan Risale-i Nur’da yaratılış hakkında tefekküre ciddi bir teşvik var. Kendimizde ya da muhatap oldugumuz insanlarda “ya tamam anladık, bunları biliyoruz; bitkiler, hayvanlar, kuşlar, yağmur, bulutlar, hepsi de yaratılıyor; şimdi geçelim bunları da insan ilişkilerine gelelim, ben esas orada problem yaşıyorum” gibi bir tavır görebiliyoruz. Ya da mesela “Kur’an’da herşeye şifa var” diye duyuyoruz. Öte yandan çocuğumla anlaşamıyorum, canım sıkılıyor diye açıyorum Kur’an’ı, ama bakıyorum Kur’an yine dağlara, yıldızlara, geceye-gündüze, gemilere işaret ediyor. Şifa bunun neresinde diyesim geliyor.”

Bir cevap: Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar da insanlar kadar ayet olsa da, insan ilişkilerinden ortaya çıkan ayetler çok daha kompleks ve çeşitli olduğundan, kolaydan zora giden bir sıralama benim için hikmete uygun. Önce harfleri öğreniriz, sonra kelimeleri, sonra cümleleri, parağrafları, vs. Benzer şekilde, insan ilişkilerinde yaşanan bir problemi yorumlayabilmek için, onun öncesinde daha basit ayetleri yorumlayabilmiş olmak ve bunların pratiğini düzenli olarak yapıyor olmak lazım. Değilse, 1. sınıf seviyesinde okuyabilen bir çocuğun eline 5. sınıf seviyesinde bir metin vermek gibi olur.

Mesela, İbrahim (asm) ilk önce yıldıza, sonra aya, sonra da güneşe bakıyor (6:76). Gök cisimleri arasındaki bu sıralama ışığın miktarına ve insan için önemine göre giderek artıyor. Bizim için en önemli olan en sonda geliyor. Benzer bir sıralama cansızlar, bitkiler, hayvanlar ve insanlar şeklinde yapılabilir. Önce dağa sonra gemiye bakarız, çünkü dağ cansız iken (buraya kadar Senin denen kısma dahil), gemiye insan eli değmiş (bundan sonrası benim denen kısma yakın veya içinde). Dikkat verilen nesne insana yaklaştıkça, hem önemi artıyor hem de okumak zorlaşıyor.

Aslında Kur'an'da insan ilişkilerine dair de bir sürü ayet var. Fakat belirttiğim gibi insan ilişkileri çok zengin ve çetrefilli olduğundan, o tür ayetlerden hangisinin içinde bulunduğumuz duruma uygun düştüğünü çözümlemek ve hatırlamak o kadar kolay bir mesele değil. Bu biraz da Kur'an'daki ayetlere aşina olmak ve ayetler arasındaki nüans farklarını yakalayabilmek ile alakalı. Mesela dağ için kullanılan birkaç isim ve birkaç fiil var, o kadar. Fakat konu insan olduğunda, karşımıza bir isim, sıfat ve fiil kombinasyonları patlaması çıkıyor.

İnsanlarla ilgili Kur’an ayetlerini anlamak ve uygulamak nisbeten zor olsa da, imkansız değil ve burada da kolaydan zora giden bir yol takip edilebilir. İnsan ilişkilerinde, özellikle de çocuk eğitiminde kilit öneme haiz, yani uygulama alanı çok geniş olan ayetler var. İlk önce bunları kendimiz için edinmemiz ve karşımıza çıkan birbirine benzer problemlerde istisnasız hatırlamamız gerektiği kanaatindeyim. Bir örnek:

لَسْتَ عَلَيْهِمْ بِمُصَيْطِرٍ

“Sen onlar üzerinde zorba değilsin.” 88:22