Anti-kırılgan
Anti-kırılgan, ingilizce antifragile teriminin türkçesi. Bu terimden neyin kastedildiğinin detayı için Antifragile başlıklı kitaba bakılabilir. [1] Kısaca:
"Antifragility is a property of systems in which they increase in capability to thrive as a result of stressors, shocks, volatility, noise, mistakes, faults, attacks, or failures."
Bahis konusu kitapta eşya üç kısma ayrılıyor: kırılgan (fragile), dayanıklı (robust), anti-kırılgan (antifragile). Cam bardak gibi kırılgan eşya belli bir yükseklikten düşünce kırılıyor ve zarar görüyor. Bez oyuncak bebek gibi bazı eşya düşmeye karşı dayanıklı olduğundan zarar görmüyor ve fakat fayda da görmüyor. Anti-kırılgan denen bazı eşya ise düşmekten nemalanıyor—ağaçtan düşen tohumun kendisinin bir ağaç olması gibi. Düşmekten kasıt, şer içeren ve ilk etapta olumsuz gibi gözüken bir hadise (stressor, shock, volatility, noise, mistake, fault, attack, failure, etc.).
İnsan kainattaki en anti-kırılgan varlık olduğundan, şer en çok onu rahatsız ediyor ve şerden en çok o faydalanıyor—eğer ki onu bir eğitim ve istiğfar vesilesi kılabilirse. Bunun iş dünyasındaki bir yansıması “fail fast” denen hadise. En çok kazanımı en erken ve en çok hata yapanlar ve bunlardan bir eğitim çıkaranlar elde ediyor. Kimileri bu prensibi “what does not kill me makes me stronger” (beni öldürmeyen musibet beni kuvvetlendirir) şeklinde ifade etmiş.
Elbette her düşüşün faydasını gör(e)meyebiliyoruz. Kimi ciddi düşüşlerlerden sonra kalkıp yola devam etmek mümkün olmayabiliyor. Bir başka deyişle, son düşen iyi düşüyor… Burada esas önemli olan düştükten sonra kalkıp kalmadığımız değil, düşme tecrübesinden ne öğrendiğimiz. Zira insanı düşmenin kendisinden çok manasızlığı rahatsız ediyor. Neden düşerek öğreniyoruz ve en sonunda da tamamen yıkılıyoruz? Düşmenin varlığının gereği nedir? Yaratıcı neden bizi düşmelerle dolu bir hayatın içine bıraktı? Bunlar bizim en temelli ve yakamızı hiç bırakmayan sorularımız.
Vahiy insanın tüm düşmelerinin çatısını yani cennetten dünyaya düşmesini (اهْبِطُوا -- “İnin!” 2:36) anlamlandırıyor ve ona muazzam ahiret semeresini gösteriyor. Böylece insanın en büyük derdi olan düşmesi ona en büyük bir derman yani nimet ve müjde oluyor. Düşüş olmasaydı, öğrenimli ve kazanımlı bir çıkış da olmazdı. İnsanın meleklere rüçhaniyetinin sırrı düşmesinde saklı.
- [1] Bkz. Taleb, Nassim Nicholas. “Antifragile: Things that gain from disorder.” Vol. 3. Random House Trade Paperbacks, 2014.