Affedici Kısas (Generous Tit for Tat)
İngilizce bilmeyenlerden özür dileyerek, bu yazıyı okumadan önce şu yazıyı okumanızı rica edeceğim. Teknik bir konuyu gayet güzel ve anlaşılır bir dilde anlatmış. İngilizce bilmiyorsanız belki ChatGPT sizin için yeterli seviyede Türkçe’ye çevirebilir.
Bahsedilen çalışmada en başarılı stratejinin “generous tit for tat” yani affedici kısas olduğunu simülasyonlar ile bulmuşlar ve bunun gerçek hayatta işlediğini biyoloji gibi farklı alanlarda göstermişler.
Yazının sonundaki şu cümle dikkat çekici:
“For every nine parts Moses, you need one part Jesus.”
“Her dokuz Musa için, bir İsa’ya ihtiyaç var.”
Musa’dan kasıt kısas, zira eski ahit kısasla muamele ediyor. İsa’dan kastedilen ise zulmedeni affetme. İkisini birleştiren tarzda bir strateji uyguladığınız zaman başarılı oluyorsunuz. Simulasyonlarda kullanılan puanları maddi kazanç olarak düşünebileceğimiz gibi, manevi kazanç şeklinde de değerlendirebiliriz. Maddeyi ve manayı ayırıp, “onlar maddeyi ve maddi kazancı çalışıyor, biz ise manaya talibiz” diyerek bu çalışmanın bize birşey ifade etmediğine hükmetmek bence yanlış olur.
Tahminim o ki, eğer yazıyı yazanların aşağıdaki ayetten haberleri olsaydı, Musa ve İsa’nın bu şekilde birleştirilmesinin Muhammed’i (hepsine selam olsun) netice verdiğini farkederlerdi.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِصَاصُ فِي الْقَتْلٰىۜ اَلْحُرُّ بِالْحُرِّ وَالْعَبْدُ بِالْعَبْدِ وَالْاُنْثٰى بِالْاُنْثٰىۜ فَمَنْ عُفِيَ لَهُ مِنْ اَخ۪يهِ شَيْءٌ فَاتِّبَاعٌ بِالْمَعْرُوفِ وَاَدَٓاءٌ اِلَيْهِ بِاِحْسَانٍۜ ذٰلِكَ تَخْف۪يفٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَرَحْمَةٌ فَمَنِ اعْتَدٰى بَعْدَ ذٰلِكَ فَلَهُ عَذَابٌ اَل۪يمٌ
“Ey iman edenler! Katl hakkında üzerinize kısas yazıldı: hüre hür, köleye köle, dişiye dişi. Her kim kardeşinden cüz'î bir afve mazhar olursa, o vakit örfe uygun bir şekilde affedene ihsanda bulunun. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Her kim bunun arkasından yine tecavüz ederse, artık ona elîm bir azab vardır.” 2:178
Yukarıdaki ayetle ilgili dikkatimi çeken bir husus, Kur’an tarafların kardeşliğinden ödün vermiyor, “sana büyük zulüm etse bile, o hala senin kardeşin; kısas hakkın var ve fakat affetmek daha üstün bir davranış (42:43)” diyor. Zira karşımdakini kardeş bilmeden de ona kısas uygulayabilirim veya onu affedebilirim. Bahis konusu çalışmadaki simulasyonlarda ise taraflar birbirlerini tanımıyorlar ve rakip olarak görüyorlar. Birbirlerini affetmeleri kardeşlik sebebiyle değil, geleceğe dönük şahsi kazançlarını düşünmelerinden ötürü. Aralarında kardeşlik olsaydı, her bir taraf sadece kendi topladığı puana bakmayacak, kardeşinin kazancını da kendi kazancı gibi görecek, toplanan tüm puanlardan lezzet alacaktı.
Kısas, af, ihsan, … aslında bunların hepsi bahane. Asıl maksat eşya mabeyninde kardeşliği yani uhuvveti tesis etmek ve kaçınılmaz olarak aramıza giren zulümlerin aramızda ayrılık çıkarmasının önüne geçmek. Böyle bir hassasiyeti olan bireylerden oluşan bir toplumun hem dünyada hem ahirette, bireysel ve toplumsal seviyede başarılı olacağını Kur’an bize haber veriyor. Vasat bir ümmet olmak ancak bu şekilde mümkün:
وَكَذٰلِكَ جَعَلْنَاكُمْ اُمَّةً وَسَطًا
“İşte böylece sizi vasat bir ümmet kıldık.” 2:143