Fıtratın İnfitarı
Ragıb-el İsfahani’ye göre فَطْر kelimesinin asıl anlamı bir şeyi uzunlamasına yarmak. Şu ayetteki kullanım bu anlamla örtüşüyor:
اَلسَّمَٓاءُ مُنْفَطِرٌ بِه۪ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا
“(O gün) sema yarılmıştır. Allah’ın va’di gerçekleşmiştir.” 73:18
Yukarıdaki ayette geçen انفطر fiilinin masdarı olan infitar yarılma demek. Benzer bir mana aynı kökten gelen futur [1] kelimesinde de var:
فَارْجِعِ الْبَصَرَۙ هَلْ تَرٰى مِنْ فُطُورٍ
“Haydi çevir gözünü ve bak; herhangi bir yarık (kusur) görebiliyor musun?” 67:3
Allah’ın varlığı ahiret hesabına yarması müsbet iken, yukarıda sual edilen yarık menfi ve ademi. Diğer bir deyişle, Allah’a iman bağlamında her türlü menfi futur nefyedilirken, ahirete iman bağlamında müsbet bir infitar gündeme geliyor. Eğitimsiz nazar varlığın ahiret hesabına yarılmasını kusur zannediyor. Halbuki o tam da ihtiyacı olan bir infitar.
Yine aynı kökten gelen fıtrat (فِطْرَة) kelimesi Türkçe’de de aynı anlamda kullanılıyor:
فَاَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۜ فِطْرَتَ اللّٰهِ الَّت۪ي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا
“Öyleyse sen vecheni hanif (şirkten arınmış) olarak Allah’ın insanın fıtratına nakşetmiş olduğu (hak) dine çevir.” 30:30
Fatır ise yoktan var eden anlamında:
فَاطِرُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ
35. sureye adını veren Fatır ismini Halık ve Yaratıcı gibi mefhumlardan ayırt edebilmemiz gerekir. Bu bağlamda yukarıdaki ayet “O, göklerin ve yerin fıtratını belirleyen, onlara işleyiş yasalarını koyandır” şeklinde de çevrilebilir. Mustafa İslamoğlu 35:1’deki Fatır ismi hakkında şu notu düşmüş:
“Fâtır, hem yoktan var etmeyi, hem yaratma sürecinin başlama noktasını hem de ‘bir çekirdeği yarma’ anlamıyla içindeki gizli potansiyeli açığa çıkarmayı ifade eder. Zımnen: Hamd, varlık çekirdeğinin kabuğunu çatlatıp içindeki varlık ağacını yeşerten Allah’a mahsustur.”
Tohum fıtratı gereği yarılıyor yani infitar ediyor. Yarılamayan tohum ise çürüyor. Bu alemin ve fıtratımızın yarılmasına ihtiyacımız var. İnfitar sadece maddeyi esas alanlara futur gibi görünüyor ve nahoş geliyor:
“Hem, bizzarure, madde lüb değil, esas değil, müstekar değil ki, işler ve kemâlât ona takılsın, ona bina edilsin. Belki yarılmaya, erimeye, yırtılmaya müheyyâ bir kışırdır, bir kabuktur ve köpüktür ve bir surettir.” 29. Söz
Madde ve hayat ahiret hesabına infitar ederken, insan iradesi ile iftar ediyor. Hepimizin malumu olduğu üzere iftar orucu açmak / bozmak demek. Alem-i şehadet fıtratımızı tutarken, biz de oruç tutuyoruz. Fıtratımız burada infitar ederek ahiretteki ziyafet sofrasına gittiği gibi, biz de burada iftar ederek ahiretteki asılların numunelerini soframıza getiriyoruz.
Oruç mevsiminin bitiminde gelen Ramazan bayramının Arapça’daki karşılığı Eid-ul Fitr (عيد الفطر). Bu bayramdan önce fitre zekatı veriyoruz ki, fıtratımız yırtılsın ve erisin, ahiret müjdesini herkes alsın ve infitar yani terhis ile Rabbe dönüş bayramı umumi olsun.
- [1] Risalelerde geçen “gevşeklik gösterme” anlamındaki fütur kelimesi farklı bir kökten (فتر) geliyor.